19 Mayıs 2009 Salı

Futbol Günlükleri

Kısa bir hayatım var.Bu kısa hayatımda ne yaptım , neyle ilgilendim , neye yaradım gibi sorular sordum bu sabah kendime.Anneme göre hep boş işlerle uğraşıyorum.Neler mi bunlar?Futbol falan...Falan?"Falan" bir bilinmeyeni temsil etmiyor sanırım , sadece futbolla ilgilendim.Aklı başında her Türk çocuğu gibi futbolcu olma hayalleri kurdum.Nasıl başka birşey düşünebilirdim ki? Hagi idi televizyondan tek duyduğum , Hakan Şükür'dü adını okulda topa kafa atarken haykırdığım , Faruk Süren tanrı , Fatih Terim de elçisiydi.Ali Sami Yen'e her gittiğimde İzmir'de Yunanlı vuran Türk askeri gibi hissediyordum kendimi (saçma bir his).

O zamanlar kriz vardı , ülkede durumlar kötü , ailem endişeliydi.Refah-Yol koalisyonunun sayesinde mutasyona uğrayıp "Hulk"'a dönüşen Amerikan Emperyalizmi sarmıştı dört bir yanımızı.Başbakanımızda şimdiki gibi cazgır değildi ; efendi , dürüst ve herşeyden önce halk adamıydı.İşte tam bu noktada birşeyler bana ilginç geliyor.Biri halkın zengin kesimi diyebileceğimiz bir tabakadan gelen , öyle ki Robert Kolej'de okumuş.Dolayısıyla Amerikan Köpeği olması gereken o , diğeri ise Beyoğlu'nun Kasımpaşa semtinden , halkın içinden , muhtemelen zorluklarla büyümüş biri.Nasıl bir ironi bu?

Neyse biz konumuza , ilgi alanımıza dönelim.Ülkenin hali ortada , para yok!Ama futbol var.Galatasaray var.Galatasaray'ın , tüm Avrupa'yı yenip de bir türlü yenemediği Fenerbahçe var.Milli takım var.Kendini yerden yere atan ama Portekiz'e penaltıyı atamayan Arif var.Souleyman Oulare var , John Leshiba Moshoeu var , Samuel Johnson var.Sol ayaklılar var , Hagi var , Balic var.Erman var , Şansal var.Adrian Ilıe ve çakma kardeşi Sabin var.Kenet Anderson ve Daniel Amokachi var.Gurbetçi Serhat ve Berkant var.Bir de Trabzon ve Hami var(onları ayrı tutmak lazım).Trabzon'a gidemeyen futbolcular var (Ogün ve Abdullah var).Var oğlu var...

Zaten birşeyi sevmek Türk halkının kanında var.Herşeyi kolaylıkla benimseyebiliyoruz.BBG , Dokun Bana ve Çarkıfelek gibi programları kolaylıkla benimsemişken , kitapları neden benimseyemedik hala anlayamıyorum.Yani futbolu benimsemek kolaydı , biz birşey yapmadık aslında fazladan.

Sonuç olarak spor futbol bünyesinde kanıma girdi.Bundandır ki şu an yazdıklarım ve ya yazmaya çalıştıklarım.Geçimişin tortusu ve geleceğin korkusunu üzerimizden atma görevi de benim üzerimde.Ben Türk genciyim.Ata'mın sayesinde...

1 yorum:

  1. Explosive strikerın bir edebiyatçı olarak romantizm akımını izlediğini görebiliyoruz "ben"den yola çıkıp toplumu irdeleyip yine "ben"le bitirişi süper.Çocukluğundaki siyasi belirsizlik onu coşkularını yaşayamamaya duygularını içine atmaya itmiş sonunda mükemmel bir futbol yeteneği çıkmış ortaya. Zaten futbol da budur. İçe atılan acıların dışarıya vurumudur, bir haykırmadır. İşte türk gençliği işte explosive striker

    YanıtlaSil